Payload Logo
31 Ocak 2025, 20:03
3

Uzun boylu kişilerde kanser riski daha mı fazla?

Yapılan araştırmalara göre uzun boylu kişilerde kanser görülme riskinin daha kısa boylu kişilere göre biraz daha yüksek olabilir mi araştırılıyor.
Uzun boylu kişilerde kanser riski daha mı fazla?

Araştırmalar Ne Diyor?

Bazı çalışmalar, uzun boylu kişilerde özellikle bazı kanser türlerinin görülme riskinin daha yüksek olduğunu gösteriyor. Ancak bu risk artışı, genellikle küçük bir fark olarak belirtiliyor. Yani, uzun boylu olmak tek başına kanser riskini önemli ölçüde artıran bir faktör değil.


Neden Böyle Bir İlişki Var?

Uzun boylu kişilerde kanser riskinin biraz daha yüksek olmasının altında yatan nedenler henüz tam olarak anlaşılamamış olsa da, bazı teoriler öne sürülüyor. Bunlardan biri, uzun boylu kişilerin vücutlarında daha fazla hücre olması ve dolayısıyla kanser gelişme olasılığının da artması. Bir diğer teori ise, büyüme hormonlarının ve diğer bazı faktörlerin hem boy uzunluğunu hem de kanser riskini etkileyebileceği yönünde.

Boy Uzunluğu Tek Başına Bir Risk Faktörü mü?

Boy uzunluğu, kanser riskini etkileyen faktörlerden sadece biri. Kanser riskini artıran çok daha önemli faktörler de bulunuyor. Örneğin, sigara içmek, sağlıksız beslenmek, obezite, fiziksel aktivite eksikliği ve genetik yatkınlık gibi faktörler, kanser riskini boy uzunluğundan çok daha fazla artırıyor.


Uzun Boyluysanız Ne Yapmalısınız?

Uzun boylu olmak, kanser riskini biraz artırsa da, bu durum endişelenmenizi gerektirmiyor. Önemli olan, kanser riskini artıran diğer faktörlerden kaçınmak ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek. İşte dikkat etmeniz gerekenler:

  • Sağlıklı Beslenme: Bol sebze ve meyve tüketin, işlenmiş gıdalardan ve şekerden uzak durun.
  • Düzenli Egzersiz: Haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta veya 75 dakika yüksek yoğunlukta egzersiz yapın.
  • Sigara İçmeyin: Sigara, kanser riskini önemli ölçüde artırır.
  • Alkolü Sınırlayın: Alkol tüketimini mümkün olduğunca azaltın veya tamamen bırakın.
  • Kilonuzu Kontrol Edin: Sağlıklı bir kiloda kalın.
  • Düzenli Kontroller: Yaşınıza ve risk faktörlerinize göre doktorunuzun önerdiği düzenli sağlık kontrollerini yaptırın.

29 Nisan 2025, 18:58
6

25-44 Yaş Arası Alarm! Korona Sonrası Şok Artış!

Son araştırmalar, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisi sonrası 25 ila 44 yaş arasındaki genç yetişkinlerde kalp krizi oranlarının çarpıcı bir şekilde arttığını ortaya koydu. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, bu yaş aralığında kalp krizi vakalarının yüzde 30 gibi önemli bir oranda yükseldiğine dikkat çekti.
25-44 Yaş Arası Alarm! Korona Sonrası Şok Artış!

Erdoğan, kalp krizinin yaşanmadan önce çoğu hastada kritik sinyaller verdiğini belirtirken, özellikle diyabet hastaları ve yaşlılarda belirtisiz kalp krizlerinin de görülebileceği uyarısında bulundu.

KALP KRİZİ GELİYORUM DİYOR MU? BELİRTİLERE DİKKAT!

Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, kalp krizi geçiren hastaların büyük bir bölümünde önceden bazı belirtiler veya risk işaretleri görülebildiğini ifade etti. Ancak bu belirtilerin her zaman açık ve belirgin olmayabileceğini vurgulayan Erdoğan, "Yüzde 50-70 civarında hastada, kalp krizinden günler ya da haftalar önce bazı uyarıcı semptomlar görülebilir. Bu belirtiler genellikle göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, halsizlik gibi bulgulardır" dedi.

Özellikle gece uykudan uyandıran göğüs ağrısının önemli bir sinyal olduğunu belirten Prof. Dr. Erdoğan, eforla gelen göğüs ağrısı veya baskı hissi, efor kapasitesinde azalma, sırta, kola, çeneye vuran ağrı, aşırı yorgunluk gibi durumların da ciddiye alınması gerektiğini söyledi. Hipertansiyon, diyabet, hiperkolesterolemi, sigara, aile öyküsü ve obezite gibi risk faktörlerinin varlığında ise ön belirti olmasa dahi riskin yüksek olduğuna dikkat çekti.

Media content

Kadınlarda kalp krizi belirtilerinin farklılık gösterebileceğini de vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, mide bulantısı, yorgunluk ve sırt ağrısı gibi rahatsızlıkların da kalp krizi işareti olabileceği konusunda uyardı.

KORONAVİRÜS VE YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİKLERİ ARTIŞIN NEDENİ Mİ?

Son yıllarda kalp krizi vakalarındaki artışın nedenlerini değerlendiren Prof. Dr. Erdoğan, COVID-19 pandemisinin bu artışta önemli bir rol oynadığını belirtti. Özellikle 25 ila 44 yaş arasındaki kalp krizi oranındaki yüzde 30'luk artışın bu durumu net bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi.

Pandemi sürecinde fiziksel aktivitenin azalması, sağlıksız beslenme alışkanlıklarının yaygınlaşması ve obezite gibi faktörlerin kalp krizi riskini önemli ölçüde artırdığını ifade eden Erdoğan, genetik faktörler ve ailesel hiperkolesteroleminin de riski yükselten unsurlar arasında yer aldığını kaydetti. Ayrıca pandemi döneminde rutin sağlık kontrollerinin ihmal edilmesinin de kalp krizine yönelik tedavide geç kalınmasına yol açabileceğine dikkat çekti.

ERKEN TANI HAYAT KURTARIR!

Koroner arter hastalıklarında erken tanının hayati önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, erken tanı sayesinde damar tıkanıklığının ilerlemeden fark edilerek tedaviye başlanabileceğini söyledi. Bu sayede damar daralması ilerlemeden müdahale edilirse kişinin uzun süre normal yaşamına devam edebileceğini belirtti.


İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...