Payload Logo
24 Şubat 2025, 23:29
3

Telefon Bağımlılığı Belirtileri, Nedenleri ve Çözüm Yolları

Günümüzde telefon kullanımı hayatın ayrılmaz bir parçası haline geldi.
Telefon Bağımlılığı Belirtileri, Nedenleri ve Çözüm Yolları

Ancak bilinçsiz ve aşırı kullanım, telefon bağımlılığı adı verilen ciddi bir soruna yol açabiliyor. Özellikle sosyal medya, oyunlar ve sürekli bildirimler, insanların saatlerce ekrana bağlı kalmasına neden oluyor. Peki, telefon bağımlılığı nasıl anlaşılır ve bu sorunun üstesinden nasıl gelinebilir? İşte detaylar...

Telefon Bağımlılığı Nedir?

Telefon bağımlılığı, bireyin günlük yaşantısını olumsuz etkileyen, kontrol edilemeyen telefon kullanımıdır. Kişi, sosyal ve profesyonel hayatında aksamalar yaşamasına rağmen telefondan uzaklaşamaz ve sürekli ekrana bakma ihtiyacı hisseder.

Telefon Bağımlılığı Belirtileri Nelerdir?

  • Sürekli telefonu kontrol etme isteği
  • Ekran başında geçirilen sürenin farkında olmama
  • Telefon olmadığında huzursuzluk ve kaygı hissetme
  • Gerçek sosyal ilişkilerin zayıflaması
  • Uyku düzeninin bozulması
  • Dikkat eksikliği ve üretkenliğin azalması

Telefon Bağımlılığı Neden Olur?

Telefon bağımlılığının en büyük nedenleri arasında sosyal medya, oyunlar, anlık mesajlaşma uygulamaları ve sürekli bildirim akışı bulunur. Bunun yanı sıra, stres, yalnızlık ve can sıkıntısı gibi faktörler de insanları daha fazla telefon kullanmaya yönlendirebilir.

Telefon Bağımlılığı Nasıl Azaltılır?

  • Ekran süresini sınırlayın: Günlük kullanım süresini takip eden uygulamalar kullanabilirsiniz.
  • Telefonu belirli saatlerde kapatın: Özellikle uyumadan önce ve yemek sırasında telefonu kullanmamaya özen gösterin.
  • Sosyal etkinliklere yönelin: Spor, kitap okuma veya arkadaşlarla vakit geçirme gibi alternatif aktiviteler geliştirin.
  • Bildirimleri kapatın: Gereksiz bildirimleri sınırlandırarak telefona olan ilgiyi azaltabilirsiniz.
  • Telefonu uyku alanından uzak tutun: Gece boyunca uyanıp telefona bakmayı önlemek için cihazınızı yatak odanızdan çıkarabilirsiniz.

Telefon bağımlılığı, modern çağın en büyük sorunlarından biri haline geldi. Ancak bilinçli kullanım alışkanlıkları ile bu bağımlılığı kontrol altına almak mümkün. Telefon kullanım sürenizi sınırlandırarak, hem zihinsel hem de fiziksel sağlığınızı koruyabilirsiniz.

29 Nisan 2025, 18:58
7

25-44 Yaş Arası Alarm! Korona Sonrası Şok Artış!

Son araştırmalar, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisi sonrası 25 ila 44 yaş arasındaki genç yetişkinlerde kalp krizi oranlarının çarpıcı bir şekilde arttığını ortaya koydu. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, bu yaş aralığında kalp krizi vakalarının yüzde 30 gibi önemli bir oranda yükseldiğine dikkat çekti.
25-44 Yaş Arası Alarm! Korona Sonrası Şok Artış!

Erdoğan, kalp krizinin yaşanmadan önce çoğu hastada kritik sinyaller verdiğini belirtirken, özellikle diyabet hastaları ve yaşlılarda belirtisiz kalp krizlerinin de görülebileceği uyarısında bulundu.

KALP KRİZİ GELİYORUM DİYOR MU? BELİRTİLERE DİKKAT!

Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, kalp krizi geçiren hastaların büyük bir bölümünde önceden bazı belirtiler veya risk işaretleri görülebildiğini ifade etti. Ancak bu belirtilerin her zaman açık ve belirgin olmayabileceğini vurgulayan Erdoğan, "Yüzde 50-70 civarında hastada, kalp krizinden günler ya da haftalar önce bazı uyarıcı semptomlar görülebilir. Bu belirtiler genellikle göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, halsizlik gibi bulgulardır" dedi.

Özellikle gece uykudan uyandıran göğüs ağrısının önemli bir sinyal olduğunu belirten Prof. Dr. Erdoğan, eforla gelen göğüs ağrısı veya baskı hissi, efor kapasitesinde azalma, sırta, kola, çeneye vuran ağrı, aşırı yorgunluk gibi durumların da ciddiye alınması gerektiğini söyledi. Hipertansiyon, diyabet, hiperkolesterolemi, sigara, aile öyküsü ve obezite gibi risk faktörlerinin varlığında ise ön belirti olmasa dahi riskin yüksek olduğuna dikkat çekti.

Media content

Kadınlarda kalp krizi belirtilerinin farklılık gösterebileceğini de vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, mide bulantısı, yorgunluk ve sırt ağrısı gibi rahatsızlıkların da kalp krizi işareti olabileceği konusunda uyardı.

KORONAVİRÜS VE YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİKLERİ ARTIŞIN NEDENİ Mİ?

Son yıllarda kalp krizi vakalarındaki artışın nedenlerini değerlendiren Prof. Dr. Erdoğan, COVID-19 pandemisinin bu artışta önemli bir rol oynadığını belirtti. Özellikle 25 ila 44 yaş arasındaki kalp krizi oranındaki yüzde 30'luk artışın bu durumu net bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi.

Pandemi sürecinde fiziksel aktivitenin azalması, sağlıksız beslenme alışkanlıklarının yaygınlaşması ve obezite gibi faktörlerin kalp krizi riskini önemli ölçüde artırdığını ifade eden Erdoğan, genetik faktörler ve ailesel hiperkolesteroleminin de riski yükselten unsurlar arasında yer aldığını kaydetti. Ayrıca pandemi döneminde rutin sağlık kontrollerinin ihmal edilmesinin de kalp krizine yönelik tedavide geç kalınmasına yol açabileceğine dikkat çekti.

ERKEN TANI HAYAT KURTARIR!

Koroner arter hastalıklarında erken tanının hayati önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, erken tanı sayesinde damar tıkanıklığının ilerlemeden fark edilerek tedaviye başlanabileceğini söyledi. Bu sayede damar daralması ilerlemeden müdahale edilirse kişinin uzun süre normal yaşamına devam edebileceğini belirtti.


İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...