Payload Logo
15 Ocak 2024, 19:19
0

Nesli Tükendi Sanılan O Balık Dicle Nehri’nde Çıktı!

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi akademisyenlerinin yaptığı araştırma sonucunda, dünyada nesli tükendiği düşünülen "leopar sazanı", Dicle Nehri'nde görüldü. Tüm dünyada yok olduğu sanılan balığın tekrar görülmesi, araştırmacıları da hayrete düşürdü.
Nesli Tükendi Sanılan O Balık Dicle Nehri’nde Çıktı!

Dünya Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği tarafından neslinin tükendiği düşünülen ve SHOAL adlı Doğa Koruma Örgütü tarafından dünyanın en çok aranan 10 balık türü arasında gösterilen leopar sazanı, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Cüneyt Kaya ve Dr. Öğr. Üyesi Münevver Oral liderliğindeki bir ekip tarafından Dicle Nehri'nde yeniden tespit edildi.

Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü ile Şırnak Tarım ve Orman Müdürlüğü işbirliğinde yürütülen arama çalışmaları kapsamında, balıkçı Mehmet Ülkü'nün de katkısıyla siyah benekli 50 santimetre uzunluğunda ve 2 kilogram ağırlığındaki leopar sazanı yakalandı. Yapılan inceleme, bu balığın leopar sazanı olduğunu doğruladı.

28 Nisan 2025, 21:48
4

Yer Bilimlerinde Devrim Yaratan İsim Şener Üşümezsoy Jeolojide Yeni Dönem Açıyor!

Türkiye'nin önde gelen jeologlarından Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, uzun yıllardır sürdürdüğü bilimsel çalışmaları ve ortaya koyduğu özgün teorilerle jeoloji alanında adından sıkça söz ettiriyor.
Yer Bilimlerinde Devrim Yaratan İsim Şener Üşümezsoy Jeolojide Yeni Dönem Açıyor!

Özellikle deprem araştırmaları ve tektonik plakalar konusundaki çığır açan yaklaşımlarıyla tanınan Üşümezsoy, yerbilimlerine getirdiği yeni perspektiflerle uluslararası alanda da dikkat çekiyor. Peki, Şener Üşümezsoy'un jeolojiye kattığı yenilikler neler ve hangi çalışmalarıyla bilim dünyasında ses getiriyor?

Şener Üşümezsoy'un Jeolojiye Getirdiği Yenilikçi Yaklaşımlar

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, geleneksel jeoloji anlayışının ötesine geçerek, özellikle Türkiye ve çevresindeki deprem mekanizmalarını farklı bir bakış açısıyla değerlendiriyor. Fay hatlarının davranışı, deprem oluşum süreçleri ve tektonik plakaların hareketleri üzerine geliştirdiği özgün teoriler, mevcut bilimsel paradigmaları sarsıyor ve yeni tartışmaların fitilini ateşliyor.

Üşümezsoy'un çalışmalarının odak noktasında, "blok tektoniği" olarak adlandırdığı bir yaklaşım yer alıyor. Bu yaklaşıma göre, yeryüzü kabuğu sadece büyük plakaların hareketiyle değil, aynı zamanda bu plakalar içerisindeki daha küçük ve bağımsız blokların etkileşimiyle de şekilleniyor. Bu bakış açısı, özellikle karmaşık jeolojik yapıya sahip bölgelerdeki deprem riskini daha iyi anlamak için önemli bir çerçeve sunuyor.

Çığır Açan Çalışmaları ve Katkıları

Şener Üşümezsoy'un jeolojiye olan katkıları saymakla bitmiyor. İşte öne çıkan bazı çalışmaları:

  • Türkiye'nin Deprem Kuşakları Analizi: Ülkenin deprem riskini değerlendirmede yeni yöntemler geliştirerek, tehlikeli bölgelerin daha doğru bir şekilde haritalandırılmasına öncülük ediyor.
  • Kuzey Anadolu Fay Hattı Üzerine Yeni Teoriler: Bu önemli fay hattının segmentasyonu, deprem periyotları ve gelecekteki deprem potansiyeli hakkında çığır açan fikirler ortaya atıyor.
  • Volkanizma ve Tektonik İlişkisi: Türkiye'deki volkanik aktivitelerin tektonik süreçlerle olan karmaşık ilişkisini derinlemesine inceliyor.
  • Paleosismoloji Çalışmaları: Geçmiş depremlerin izlerini sürerek, gelecekteki deprem riskini tahmin etmede önemli veriler sunuyor.

Uluslararası Alanda Yankı Uyandıran Çalışmalar:

Şener Üşümezsoy'un bilimsel çalışmaları, sadece Türkiye'de değil, uluslararası jeoloji camiasında da büyük ilgiyle takip ediliyor. Katıldığı uluslararası konferanslar, yayınladığı makaleler ve işbirlikleri sayesinde, Türk jeolojisinin sesini dünyaya duyuruyor. Özellikle karmaşık tektonik yapılar ve deprem tahmin yöntemleri konusundaki özgün yaklaşımları, farklı ülkelerdeki araştırmacılar için de ilham kaynağı oluyor.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...