Gölgenin İçinden Gelen Sessiz Çöküş

Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende herkesin aklında yas, dilinde dua vardı. DEM Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder için düzenlenen bu anma, sade bir veda olması niyetiyle başlamıştı. Ancak törenin ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yönelik beklenmedik bir saldırı gerçekleşti. Saldırıyı gerçekleştiren 66 yaşındaki S.T. isimli şahsın ifadesi ise, karanlık ve kırık bir geçmişin izlerini taşıyordu.

Emniyetteki sorgusunda hayatının bir dönemine dair ağır bir itirafta bulunan S.T., yıllar önce ailesine karşı işlediği cinayet nedeniyle iki kez ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırıldığını açıkladı. Cezaevinden 2020 yılında tahliye edildiğini, Taksim'de bir pansiyonda yaşadığını ve sadece 4.645 TL geliri olduğunu belirten zanlının geçmişi, bir yandan bireysel çöküşü gösterirken diğer yandan sistemin arada kaybolan yüzlerine ayna tuttu.

Sessizliğin İçinde Gizlenen Bağlantılar

Şüpheli S.T’nin geçmişiyle bugünü arasında kurduğu bağlar, sadece bir kişinin hikâyesi değil; toplumun, adaletin, rehabilitasyonun ve bireysel travmaların bir kesişim noktasına dönüşüyor. Cezaevinde şok tedavisi gördüğünü, herhangi bir disiplin cezası almadığını ve içeride geçirdiği yıllarda başka bir suça karışmadığını anlatan zanlı, 2020 yılında tahliye edilmesinden bu yana sessiz bir hayata çekildiğini ifade etti. Ancak bu sessizliğin içinde birikenin, bir gün kalabalık bir cenaze töreninde dışa vurulacağını kimse tahmin edemezdi.

AKM önünde yaşanan olayın ardından saldırganın hesabındaki cüzi para miktarı, toplumsal gündemin ironisini gözler önüne serdi. Geçmişte işlediği ağır bir suçun gölgesinde, bugün gündelik işçilikle yaşamını sürdüren S.T, anma törenine denk geldiğini, duygusal bir bağ hissettiğini ve bir sembol olarak yakasına Önder’in fotoğrafını taktığını ifade etti. Bu fotoğraf, belki de onun geçmişiyle bugünü arasında kurduğu bir bağ, bir yüzleşme, bir iç sorguydu. Ancak bu sorgunun sonunda yaşanan fiziksel saldırı, kamuoyu vicdanında derin bir yarık oluşturdu.

Saldırgan S.T.'nin ifadesine göre olay öncesi AKM civarında dolaşırken törenden haberdar olmuş, Sırrı Süreyya Önder’in barış söylemlerine olan sempatiden dolayı kalabalığa katılmak istemiş. "Orada bir barış havası vardı, insanlar kederliydi, ben de duygusal olarak kalma gereği hissettim" sözleriyle katılım gerekçesini