Payload Logo
11 Mart 2025, 00:18
2

Eski Kısmetse Olur Yarışmacısı Yaren Dağ, Kendi Tesettür Markasını Başlattı

'Kısmetse Olur'un popüler yüzlerinden Yaren Dağ'ın hayatındaki beklenmedik değişim, onu sadece kişisel bir dönüşüme değil, aynı zamanda moda dünyasında yeni bir sayfa açmaya yöneltti. Tesettüre giren eski Kısmetse Olur yarışmacısı Yaren Dağ, kendi tesettür markasını kurarak dikkatleri üzerine çekti. Bu cesur karar, geleneksel ve modern çizgileri bir araya getirme potansiyeli taşıyor. Peki, Yaren Dağ tesettür markası, sektörde nasıl bir fark yaratacak?
Eski Kısmetse Olur Yarışmacısı Yaren Dağ, Kendi Tesettür Markasını Başlattı

Kısmetse Olur' programıyla tanınan Yaren Dağ'ın hayatındaki bu büyük değişim, birçok kişi için sürpriz oldu. Ancak Yaren Dağ tesettür giyim tarzını benimsemesiyle sadece bir imaj değişikliği yapmadı, aynı zamanda kendi markasını kurarak bu alanda yeni bir soluk getirmeye hazırlanıyor. Yaren Dağ'ın bu kararı, onun için sadece bir giyim tarzı değil, aynı zamanda bir yaşam felsefesi.

Yaren Dağ, bu konuyla ilgili olarak şunları dile getiriyor: "Tesettüre girmek benim için bir dönüm noktası oldu. Kendimi daha özgür ve güvende hissediyorum. Bu sadece bir kıyafet meselesi değil, iç huzurumu yansıtan bir yaşam biçimi. Kendi markamla da bu hissi diğer kadınlara ulaştırmak istiyorum." Bu sözler, Yaren Dağ'ın tesettüre bakış açısını ve markasının temel felsefesini net bir şekilde ortaya koyuyor. Kısmetse Olur Yaren Dağ tesettür alanında adından söz ettirmeye hazırlanırken, onun bu samimi yaklaşımı ve özgün tasarımları merakla bekleniyor.


Yaren Dağ Couture: Markanın Vizyonu ve Koleksiyonları

Markanın İlham Kaynağı: Yaren Dağ'ın kişisel deneyimleri ve tesettür anlayışı
Yaren Dağ Couture, Yaren Dağ'ın kendi içsel yolculuğundan ve tesettür anlayışından doğdu. Markanın ilham kaynağı, Yaren Dağ'ın tesettüre giren eski Kısmetse Olur yarışmacısı olarak yaşadığı dönüşüm ve bu süreçteki deneyimleri. O, tesettürü sadece bir zorunluluk olarak değil, aynı zamanda bir ifade biçimi, bir özgürlük alanı olarak görüyor.

Koleksiyonların Özellikleri: Kullanılan kumaşlar, tasarımlar ve hedef kitle

Yaren Dağ tesettür markası, koleksiyonlarında modern ve zarif tasarımları ön plana çıkarıyor. Kaliteli kumaşlar, özenli işçilik ve farklı bedenlere uygun kesimler, markanın temel özelliklerinden. Hedef kitle, hem günlük hayatta hem de özel günlerde şık ve rahat olmak isteyen tesettürlü kadınlar. Kısmetse Olur Yaren Dağ tesettür modasına yön verirken, özgün tasarımlarıyla dikkat çekmeyi hedefliyor.

Gelecek Vizyonu: Markanın uzun vadeli hedefleri ve moda dünyasındaki yeri

Yaren Dağ Couture'un uzun vadeli hedefi, tesettür giyimde öncü bir marka olmak. Sadece Türkiye'de değil, uluslararası pazarda da adından söz ettirmek isteyen Yaren Dağ, yenilikçi tasarımları ve kaliteli ürünleriyle moda dünyasında kalıcı bir yer edinmeyi amaçlıyor. Yaren Dağ tesettür giyim alanındaki vizyonuyla, sektöre yeni bir soluk getirmeye hazırlanıyor.



Sosyal Medya ve Girişimcilik: Yaren Dağ'ın Başarı Sırrı

Yaren Dağ'ın başarısının ardında yatan önemli faktörlerden biri, sosyal medyayı etkin bir şekilde kullanmasıdır. Yaren Dağ, Instagram ve diğer platformlarda aktif olarak paylaşımlar yaparak hem marka bilinirliğini artırıyor hem de potansiyel müşterileriyle doğrudan iletişim kuruyor. Düzenli olarak yayınladığı kombin önerileri, ürün tanıtımları ve yaşam tarzı içerikleri sayesinde geniş bir kitleye ulaşmayı başarıyor.

Girişimcilik yolculuğunda karşılaştığı zorluklara rağmen, Yaren Dağ azmi ve kararlılığıyla bu engelleri aşmayı başardı. Özellikle tedarik zinciri yönetimi, pazarlama stratejileri geliştirme ve rekabetle başa çıkma gibi konularda önemli deneyimler edindi. Yaren Dağ tesettür markası, kısa sürede sektörde adından söz ettirmeyi başardı. Bu başarı, Yaren Dağ'ın doğru stratejilerle hareket etmesinin ve müşteri odaklı bir yaklaşım benimsemesinin bir sonucu.

Sonuç olarak, Yaren Dağ'ın 'Kısmetse Olur'dan moda dünyasına uzanan sıra dışı yolculuğu, azim ve kararlılıkla nelerin mümkün olduğunun en güzel kanıtı. Yaren Dağ tesettür markasıyla, tesettür modasına getirdiği yenilikçi bakış açısı ve sosyal medyadaki etkinliğiyle pek çok kadına ilham kaynağı oluyor. Onun hikayesi, sadece bir markanın doğuşu değil, aynı zamanda kişisel bir dönüşümün ve elde edilen başarının güçlü bir sembolü. Bu yolculuk, "İnanırsan başarırsın" sözünün somut bir örneği.

29 Nisan 2025, 21:27
8
(Güncellendi: 29 Nisan 2025, 21:27)

Ayşe Barım'a Şok Ceza! Ünlü Menajer Ne Yaptı?

Gezi Parkı soruşturması kapsamında tutuklanan ünlülerin menajeri Ayşe Barım hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame şok etkisi yarattı. İddianamede Barım'ın, sanatçıları eylemlere katılmaları için yönlendirdiği ve olayların planlayıcılarından olduğu iddiasıyla "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçundan 30 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Ayşe Barım'a Şok Ceza! Ünlü Menajer Ne Yaptı?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca tamamlanan soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede, Ayşe Barım'ın Gezi Parkı olaylarıyla ilgili davalardan hüküm giyen Çiğdem Mater ve Osman Kavala ile firari sanık Mehmet Ali Alabora arasındaki yoğun iletişim detaylarına yer verildi. Telefon konuşmaları, mesaj kayıtları ve HTS kayıtlarının bulunduğu iddianamede, Barım'ın Twitter üzerinden sanatçıları yönlendirdiği de belirtildi.

SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN SANATÇILARI ORGANİZE ETTİĞİ İDDİASI

İddianamede, Ayşe Barım'ın kendi ajansına bağlı sanatçıların sosyal medya hesaplarında, Gezi sürecinin etkili etiketlerinden #occupyturkey ve #DirenGeziParkı hashtaglerini paylaşmalarını sağladığı ve bu paylaşımları kendi ajansının kurumsal hesabından yeniden yayınlayarak sanatçıların katılımını artırmak suretiyle olayların yayılmasını desteklediği öne sürüldü.

SANATÇILARIN BİLİNÇLİ VE ORGANİZE HAREKET ETMELERİ SAĞLANDIĞI BELİRTİLDİ

Barım'ın sanatçıları sık sık arayarak Gezi Parkı'nda buluşmalarını sağladığına dair HTS ve arama kayıtlarının bulunduğu iddianamede, Barım'ın yönlendirmesiyle Gezi Parkı'nda buluşan sanatçıların burada megafonla bildiri okudukları da yer aldı. İddianamede, Gezi Parkı gösterilerinin toplum refleksiyle oluştuğu yönündeki kanaatin aksine, olayı başlatan ve yayılmasında rol oynayan Barım ve ajansına bağlı sanatçıların sosyal medya hesaplarında etkili slogan ve imgelerin paylaşılarak kitlesel yayılımın sağlandığı vurgulandı. Sanatçıların Barım tarafından bilinçli ve organize bir şekilde hareket etmelerinin sağlandığı HTS kayıtlarıyla sabit olduğu belirtildi.

Media content

"HÜKÜMETİ ORTADAN KALDIRMAYA İMKAN SAĞLANDI" İDDİASI

İddianamede, Barım'ın Gezi olaylarının yurt içi ve dışında duyurulmasında rol oynadığı, cebir ve şiddet unsuruyla oluşan karmaşada PKK/KCK, DHKP-C, TKP/ML-TİKKO ve MLKP gibi yasa dışı örgütler ile marjinal grupların faaliyetlerine uygun ortam sağlandığı belirtildi. Toplum ve devleti kaos ortamına sokarak bu grupların koordineli hareket etmesine imkan sağlandığı vurgulanarak, örgüt üyeleri ve yandaşlarının Gezi eylemlerine çekilerek hükümeti ortadan kaldırmaya yönelik cebir ve şiddet eylemlerinin gerçekleştirilmesine imkan sağlandığı iddia edildi.

KAVALA, MATER VE ALABORA İLE YOĞUN GÖRÜŞME KAYITLARI

İddianamede, Ayşe Barım'ın Gezi Parkı ana davası faillerinden Çiğdem Mater Utku ve firari sanık Mehmet Ali Alabora ile doğrudan irtibatlı olduğu, kendisinin de irade gösteren, danışılan ve onayı alınan kişi olarak tespit edildiği belirtildi. Barım'ın karar bildirerek yön verici ve belirleyici kişilerden olduğu vurgulandı. Barım'ın Gezi olayları öncesinde Alabora, Kavala ve Mater ile hiç irtibatı olmadığı, ancak olaylar sırasında Alabora ile 3, Kavala ile 39 ve Mater ile 14 kez görüştüğü tespit edildiği belirtildi. Barım'ın sanatçılar camiası adına sahada aktif planlama, organizasyon ve eylem yönlendirmeleriyle suça yardım ettiği öne sürüldü.

30 YILA KADAR HAPİS CEZASI TALEBİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, tüm hususlar ve tespitler sonucunda Ayşe Barım'ın "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçunu işlediğine kanaat getirerek, 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti. Hazırlanan iddianame, değerlendirilmek üzere ilgili mahkemeye gönderildi.

NE OLMUŞTU?

Ayşe Barım, Gezi Parkı odaklı olaylara iştirak ettiği iddiaları üzerine başlatılan soruşturma kapsamında "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüse yardım etme" suçundan tutuklanmıştı. Soruşturmada, firari sanık Memet Ali Alabora'nın bir görüşmesinde sanatçılarla bildiri yayınlanması konusunda fikir alışverişi yapıldığı tespit edilmişti. Barım'ın, Gezi davası sanıkları Kavala, Mater ve Alabora ile yoğun iletişiminin olduğu ve menajerliğini yaptığı sanatçıları olaylara katılmaları için yönlendirdiği belirtilmişti.

YALAN TANIKLIK SORUŞTURMASI DA BAŞLATILMIŞTI

Soruşturma kapsamında Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Mehmet Günsür, Ceyda Düvenci, Nejat İşler, Rıza Kocaoğlu ve Nehir Erdoğan'ın tanık sıfatıyla ifadesi alınmış, Ergenç ve Kocaoğlu'nun Alabora ile irtibatlarına rağmen beyanlarında bulunmamaları nedeniyle "yalan tanıklık" suçundan ayrı bir soruşturma başlatılmıştı.

TEKELLEŞME İDDİALARI DA GÜNDEMDE

ID Danışmanlık Limited Şirketinin kurucusu olan Barım, sektörde tekelleşmeye neden olduğu ve kendisine karşı çıkan oyuncuları piyasadan uzaklaştırdığı iddialarıyla da gündeme gelmişti. Serenay Sarıkaya "tanık", Deniz Işın ve Nedim Saban "mağdur" sıfatıyla bu iddialara ilişkin ifade vermişti. Bu iddialarla ilgili ayrı bir soruşturma da devam ediyor.


İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...