Payload Logo
10 Mart 2025, 15:31
2

Ece Güler Olayına İlişkin KAPSAMLI ARAŞTIRMA (Cadı Eğitimi, Büyücülük, İş Yerindeki Mobbingler ve Daha Fazlası...)

Kaybolduktan dört gün sonra bulunan ancak hayatını kaybeden Ece Gürel’in son konuşmaları ve yaşadığı olaylar aydınlatılmaya çalışılıyor. "Ruhum geride kaldı" diyerek mesaj atan Gürel’in gizemli ölümü ve ortaya çıkan ifadeler merak uyandırıyor. Detayları burada!
Ece Güler Olayına İlişkin KAPSAMLI ARAŞTIRMA (Cadı Eğitimi, Büyücülük, İş Yerindeki Mobbingler ve Daha Fazlası...)

İstanbul’un kalabalık sokaklarından doğanın içine uzanan bir yolculuk... Bir mimar, bir bilinmezlik, derin bir nefes alma isteği... Ancak bu yolculuk dört gün süren bir arayış ve ardından gelen bir veda ile son buldu. 36 yaşındaki Ece Gürel, yürümek için çıktığı Belgrad Ormanı’ndan geri dönemedi.

Arama kurtarma ekipleri, ailesi, dostları... Herkes onun bulunması için seferber olmuştu. Ve dört gün sonra, ormanda bitkin halde bulunduğunda hâlâ nefes alıyordu. Ama o nefes, hastanede yaşanan çaresiz bekleyişin ardından durdu. Hipotermiye bağlı organ yetmezliği denildi. Peki ya öncesinde yaşananlar? Ece’nin kaybolmadan önce yaşadığı sorunlar, son konuşmaları ve akıllarda kalan sorular hâlâ yanıt bekliyor.

Bir Veda Mesajı mı, Yoksa Yardım Çığlığı mı?


Ece’nin son konuştuğu kişi, yurtdışında yaşayan yakın arkadaşı Özge A.Ö. oldu. Olay günü, ormanda olduğunu söylediğinde Özge bunun sıradan bir yürüyüş olduğunu düşündü. Ancak saatler geçtikçe mesajlar daha farklı bir boyuta evrildi. "Ruhum geride kaldı" dediğinde, Özge bunu mecazi bir söz olarak algıladı. Peki ya Ece gerçekten kaybolduğunu anlatmaya çalışıyorduysa?

Bir insan neden böyle bir mesaj atar? Birkaç gün önce iş yerinde yaşadığı sorunları anlatan, baskılar altında olduğunu söyleyen biri, gerçekten bir kaçış mı planlıyordu? Yoksa ormanda yönünü kaybeden biri, duygusal bir çöküş mü yaşıyordu?

İş Yerindeki Baskı ve Gizemli İmza

Ece olaydan iki gün önce iş yerindeki sorunlarından bahsetmişti. Zorla imzalatılan bir kağıt... İş tanımında olmayan görevler... Kendini değersiz hissetmesine neden olan baskılar... "Tuvaletleri sen temizleyeceksin, kahve servisini sen yapacaksın" gibi talepler karşısında, bu mesleği yapmak için yıllarca eğitim almış bir insan nasıl hissederdi?

Ailesi de bu duruma tepki göstermiş, "Neden imzaladın?" diye sorgulamıştı. Ece belki de hem iş hayatında hem de özel hayatında bir çıkmazın içindeydi. Ama bu çıkmaz onu Belgrad Ormanı’na, dört gün süren bir kayboluşa ve ardından gelen sessiz bir vedaya mı sürükledi?

Gerçekler Hâlâ Karanlıkta...


Ece Gürel’in ölümü, sadece basit bir kaybolma vakası mı, yoksa arkasında bilinmeyen detaylar mı var? Bir kadın, yaşadığı sıkıntılardan kurtulmak için doğaya sığınmak istiyordu, ama orası onun son durağı oldu. İş yerindeki sorunlar, aile baskısı, ruhsal arayışlar ve arkasında bıraktığı şifreli mesajlar...

Soru şu: Gerçekten ne oldu?

Belki de bazı cevaplar hiçbir zaman gün yüzüne çıkmayacak. Ama şu kesin: Ece Gürel’in hikâyesi, sadece bir kayıp vakası değil. Bu, bir arayışın, belki bir çığlığın, belki de fark edilmemiş yardım çağrılarının hikâyesi...

29 Nisan 2025, 21:03
4
(Güncellendi: 29 Nisan 2025, 21:03)

Osman Hamdi'nin Kayıp Tablosu Rekor Fiyata Satıldı!

Türk resminin öncülerinden Osman Hamdi Bey'in uzun yıllardır kayıp olduğu düşünülen "Kahve Hazırlamak" adlı başyapıtı, İngiltere'nin başkenti Londra'da düzenlenen bir müzayedede rekor bir fiyata alıcı buldu. Sotheby's Müzayede Evi'nde gerçekleştirilen açık artırmada, 1881 tarihli tablo 52 milyon TL (1 milyon 16 bin pound) karşılığında ismini açıklamayan bir koleksiyonere satıldı.
 Osman Hamdi'nin Kayıp Tablosu Rekor Fiyata Satıldı!

Sanat dünyasında uzun süredir nerede olduğu merak konusu olan "Kahve Hazırlamak" tablosunun bu beklenmedik keşfi büyük yankı uyandırdı. Eserin, Osmanlı döneminde 19. yüzyılda fotoğrafçılık yapan Sébah & Joaillier tarafından aynı yıl çekilen siyah beyaz bir fotoğrafı sayesinde varlığı biliniyordu. Hatta tablonun cam negatifinin İstanbul Alman Arkeoloji Enstitüsü Arşivi'nde bulunduğu da belirtiliyor. Ancak tablonun kendisi, yakın zamana kadar gizemini koruyordu.

HAREMİN HUZURLU ATMOSFERİ

Osman Hamdi Bey'in ustalık eserlerinden biri olarak kabul edilen "Kahve Hazırlamak", Topkapı Sarayı'nın harem bölümünü tasvir ediyor. Tabloda, geleneksel kıyafetler içinde kahve hazırlığı yapan iki genç kadın zarif bir şekilde betimleniyor. Ressamın detaycı fırça işçiliği ve ışık kullanımı, harem atmosferinin dinginliğini ve zarafetini izleyiciye etkileyici bir biçimde yansıtıyor.

Media content

UZMANLAR "BEKLENMEDİK BİR KEŞİF" DEDİ

Sotheby's Avrupa Resimleri Kıdemli Uluslararası Uzmanı Claude Piening, eserin beklenmedik bir şekilde yeniden ortaya çıkışını "çok heyecan verici" olarak nitelendirdi. Piening, tablonun daha önce Gürcistan ve Azerbaycan'da bulunan koleksiyonlarda yer aldığını ve İstanbul'dan Viyana üzerinden Britanya'ya ulaştığının tahmin edildiğini belirtti. Ayrıca tablonun küçük ölçekli olması, Latin harfleriyle imzalanmış ve tarih atılmış olmasının, eserin bir Türk koleksiyonundan ziyade Avrupa'daki bir alıcı için yapılmış olabileceği yorumunu da beraberinde getirdi.

Bu satış, Osman Hamdi Bey'in eserlerine olan uluslararası ilginin ve değerinin bir kez daha kanıtı oldu. Kayıp sanılan bu nadide eserin rekor fiyata alıcı bulması, Türk sanat tarihi açısından da önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...