Payload Logo
25 Şubat 2025, 23:44
3

Dış Gebelik Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Dış gebelik, döllenmiş yumurtanın rahim yerine farklı bir bölgede gelişmeye başlaması durumudur.
Dış Gebelik Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Çoğunlukla fallop tüplerinde meydana gelen bu durum, anne sağlığı için ciddi riskler oluşturabilir. Erken teşhis edilmediğinde hayati tehlike oluşturabilecek dış gebelik hakkında bilinmesi gerekenleri sizin için derledik.

Dış Gebelik Neden Olur?

Dış gebelik, çeşitli faktörlere bağlı olarak gelişebilir:
Tüplerde tıkanıklık veya hasar
Önceki dış gebelik öyküsü
Pelvik enfeksiyonlar (PID)
Hormonal dengesizlikler
Tüp bağlatma veya tüp bebek tedavisi sonrası gelişen komplikasyonlar

Dış Gebelik Belirtileri Nelerdir?

Dış gebelik erken dönemde tipik gebelik belirtileri gösterse de ilerleyen süreçte şu semptomlarla kendini belli eder:
✔️ Şiddetli karın veya kasık ağrısı
✔️ Vajinal lekelenme veya kanama
✔️ Omuz ağrısı
✔️ Baş dönmesi ve bayılma hissi
✔️ Mide bulantısı ve halsizlik

Dış Gebelik Nasıl Teşhis Edilir?

Dış gebeliğin kesin teşhisi için ultrason muayenesi ve kan testleri yapılır. Beta hCG hormon seviyelerinin düzenli olarak takip edilmesi, dış gebeliğin erken fark edilmesini sağlar.

Dış Gebelik Tedavi Yöntemleri

Dış gebelik tedavisinde izlenen yöntemler şunlardır:
✔️ İlaç Tedavisi: Erken dönemde fark edilirse, büyüyen embriyonun gelişimini durdurmak için metotreksat enjeksiyonu uygulanabilir.
✔️ Cerrahi Müdahale: Gelişmiş vakalarda laparoskopik cerrahi ile tüp içindeki gebelik temizlenir.
✔️ Acil Ameliyat: Tüp yırtılması ve iç kanama gibi ciddi durumlarda açık ameliyat (laparotomi) gerekebilir.

Dış Gebelik Önlenebilir mi?

Tamamen önlemek mümkün olmasa da şu önlemler riski azaltabilir:
✔️ Düzenli jinekolojik kontroller
✔️ Pelvik enfeksiyonlardan korunma
✔️ Sigara ve zararlı alışkanlıklardan kaçınma
✔️ Sağlıklı bir gebelik planlaması

Dış gebelik, erken teşhis edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Gebelik sürecinde olağan dışı belirtiler hissedildiğinde mutlaka doktora başvurulmalıdır.

29 Nisan 2025, 18:58
6

25-44 Yaş Arası Alarm! Korona Sonrası Şok Artış!

Son araştırmalar, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisi sonrası 25 ila 44 yaş arasındaki genç yetişkinlerde kalp krizi oranlarının çarpıcı bir şekilde arttığını ortaya koydu. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, bu yaş aralığında kalp krizi vakalarının yüzde 30 gibi önemli bir oranda yükseldiğine dikkat çekti.
25-44 Yaş Arası Alarm! Korona Sonrası Şok Artış!

Erdoğan, kalp krizinin yaşanmadan önce çoğu hastada kritik sinyaller verdiğini belirtirken, özellikle diyabet hastaları ve yaşlılarda belirtisiz kalp krizlerinin de görülebileceği uyarısında bulundu.

KALP KRİZİ GELİYORUM DİYOR MU? BELİRTİLERE DİKKAT!

Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, kalp krizi geçiren hastaların büyük bir bölümünde önceden bazı belirtiler veya risk işaretleri görülebildiğini ifade etti. Ancak bu belirtilerin her zaman açık ve belirgin olmayabileceğini vurgulayan Erdoğan, "Yüzde 50-70 civarında hastada, kalp krizinden günler ya da haftalar önce bazı uyarıcı semptomlar görülebilir. Bu belirtiler genellikle göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, halsizlik gibi bulgulardır" dedi.

Özellikle gece uykudan uyandıran göğüs ağrısının önemli bir sinyal olduğunu belirten Prof. Dr. Erdoğan, eforla gelen göğüs ağrısı veya baskı hissi, efor kapasitesinde azalma, sırta, kola, çeneye vuran ağrı, aşırı yorgunluk gibi durumların da ciddiye alınması gerektiğini söyledi. Hipertansiyon, diyabet, hiperkolesterolemi, sigara, aile öyküsü ve obezite gibi risk faktörlerinin varlığında ise ön belirti olmasa dahi riskin yüksek olduğuna dikkat çekti.

Media content

Kadınlarda kalp krizi belirtilerinin farklılık gösterebileceğini de vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, mide bulantısı, yorgunluk ve sırt ağrısı gibi rahatsızlıkların da kalp krizi işareti olabileceği konusunda uyardı.

KORONAVİRÜS VE YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİKLERİ ARTIŞIN NEDENİ Mİ?

Son yıllarda kalp krizi vakalarındaki artışın nedenlerini değerlendiren Prof. Dr. Erdoğan, COVID-19 pandemisinin bu artışta önemli bir rol oynadığını belirtti. Özellikle 25 ila 44 yaş arasındaki kalp krizi oranındaki yüzde 30'luk artışın bu durumu net bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi.

Pandemi sürecinde fiziksel aktivitenin azalması, sağlıksız beslenme alışkanlıklarının yaygınlaşması ve obezite gibi faktörlerin kalp krizi riskini önemli ölçüde artırdığını ifade eden Erdoğan, genetik faktörler ve ailesel hiperkolesteroleminin de riski yükselten unsurlar arasında yer aldığını kaydetti. Ayrıca pandemi döneminde rutin sağlık kontrollerinin ihmal edilmesinin de kalp krizine yönelik tedavide geç kalınmasına yol açabileceğine dikkat çekti.

ERKEN TANI HAYAT KURTARIR!

Koroner arter hastalıklarında erken tanının hayati önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, erken tanı sayesinde damar tıkanıklığının ilerlemeden fark edilerek tedaviye başlanabileceğini söyledi. Bu sayede damar daralması ilerlemeden müdahale edilirse kişinin uzun süre normal yaşamına devam edebileceğini belirtti.


İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...