Payload Logo
11 Aralık 2023, 16:26
2

Deprem İstanbul’u Mu, Yoksa Bursa’yı Mı Vuracak?

Türkiye’de deprem gerçeği her an kendini hatırlatıyor. En son Bursa’da yaşanan deprem sonrasında "İstanbul'u mu terk etmeliyiz, yoksa Bursa mı?", “Nereye gideceğiz” gibi sorular gündeme geldi.
Deprem İstanbul’u Mu, Yoksa Bursa’yı Mı Vuracak?

Marmara Denizi Gemlik Körfezi açıklarında meydana gelen 5.1 büyüklüğündeki depremin ardından, Bursa Uludağ Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adem Doğangün depremle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından, ülke genelinde bina dayanıklılık testi başvurularının artış gösterdiğini ancak zamanla azalmaya başladığını ifade eden Prof. Dr. Doğangün, ilk başta "Evim depremde yıkılır mı?" ve "Binam sağlam mı?" gibi sorulara cevap arayan kişilerin ilgili kurumlarla hızlı bir şekilde iletişime geçtiğini anlattı. Ancak sonrasında bu ilginin azalarak kaybolduğunu vurguladı.

Bursa Uludağ Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü'ne ilk 4 ay içinde 300'den fazla kişinin karot testi yaptırmak için başvuruda bulunduğunu ifade eden Doğangün, bu ilginin şimdilerde kaybolduğuna dikkat çekti. Başvuru yapan kişilerden hiçbirinin, oturdukları binalarda inceleme yapılabilmesi için gereken işlemleri tamamlamadığını belirten Doğangün, depremin 4. ayından sonra ise hiç yeni başvuru olmadığını ifade ediyor. Bu yönüyle deprem korkusunun halk gelip geçici olduğunu vurgulayan profesör, daha kalıcı önlemler almanın zorunluluğuna dikkat çekiyor.

Her An Her Yerde Deprem Olabilir

Prof. Dr. Doğangün, Mudanya açıklarında meydana gelen depremin, beklenenin aksine Kuzey Anadolu Fay Hattı'nda gerçekleşmediğini ifade etti. İstanbul depremine odaklanmanın yanı sıra Türkiye'nin birçok ilinin de deprem tehdidi altında olduğunu vurguladı. Özellikle İstanbul'un nüfus ve ticaret merkezi olması nedeniyle genel ilginin buraya yoğunlaştığını belirten Doğangün, bu durumun diğer bölgelerdeki potansiyel tehlikelerin göz ardı edilmesine neden olduğunu söyledi.

Maraş depremlerinde olduğu gibi, önceden İstanbul'a odaklanıldığını ancak ülkedeki diğer yerlerde de deprem riskinin yüksek olduğunu dile getirdi. Mudanya'da yaşanan depremin, Bursa'nın da fay hattı üzerinde olması nedeniyle şaşırtıcı olmadığını ve ülkenin büyük bir kısmının fay hattı üzerinde bulunduğunu ekledi. Bu noktada Bursa Uludağ Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adem Doğangün, “Türkiye'de pek çok yer maalesef fay hatlarıyla dolu. Bu fay hatlarını boşaltmak mümkün değil. Terk etmeye değil de depreme dayanıklı binalar inşa etmeye odaklanabiliriz. İstanbul'u terk etmek ya da Bursa'yı bırakmak gibi radikal kararlar almak yerine, fay hatlarına uygun ve güvenli yapılar oluşturmak için çaba sarf edilmeli.” Şeklinde konuştu.

29 Nisan 2025, 21:03
3
(Güncellendi: 29 Nisan 2025, 21:03)

Osman Hamdi'nin Kayıp Tablosu Rekor Fiyata Satıldı!

Türk resminin öncülerinden Osman Hamdi Bey'in uzun yıllardır kayıp olduğu düşünülen "Kahve Hazırlamak" adlı başyapıtı, İngiltere'nin başkenti Londra'da düzenlenen bir müzayedede rekor bir fiyata alıcı buldu. Sotheby's Müzayede Evi'nde gerçekleştirilen açık artırmada, 1881 tarihli tablo 52 milyon TL (1 milyon 16 bin pound) karşılığında ismini açıklamayan bir koleksiyonere satıldı.
 Osman Hamdi'nin Kayıp Tablosu Rekor Fiyata Satıldı!

Sanat dünyasında uzun süredir nerede olduğu merak konusu olan "Kahve Hazırlamak" tablosunun bu beklenmedik keşfi büyük yankı uyandırdı. Eserin, Osmanlı döneminde 19. yüzyılda fotoğrafçılık yapan Sébah & Joaillier tarafından aynı yıl çekilen siyah beyaz bir fotoğrafı sayesinde varlığı biliniyordu. Hatta tablonun cam negatifinin İstanbul Alman Arkeoloji Enstitüsü Arşivi'nde bulunduğu da belirtiliyor. Ancak tablonun kendisi, yakın zamana kadar gizemini koruyordu.

HAREMİN HUZURLU ATMOSFERİ

Osman Hamdi Bey'in ustalık eserlerinden biri olarak kabul edilen "Kahve Hazırlamak", Topkapı Sarayı'nın harem bölümünü tasvir ediyor. Tabloda, geleneksel kıyafetler içinde kahve hazırlığı yapan iki genç kadın zarif bir şekilde betimleniyor. Ressamın detaycı fırça işçiliği ve ışık kullanımı, harem atmosferinin dinginliğini ve zarafetini izleyiciye etkileyici bir biçimde yansıtıyor.

Media content

UZMANLAR "BEKLENMEDİK BİR KEŞİF" DEDİ

Sotheby's Avrupa Resimleri Kıdemli Uluslararası Uzmanı Claude Piening, eserin beklenmedik bir şekilde yeniden ortaya çıkışını "çok heyecan verici" olarak nitelendirdi. Piening, tablonun daha önce Gürcistan ve Azerbaycan'da bulunan koleksiyonlarda yer aldığını ve İstanbul'dan Viyana üzerinden Britanya'ya ulaştığının tahmin edildiğini belirtti. Ayrıca tablonun küçük ölçekli olması, Latin harfleriyle imzalanmış ve tarih atılmış olmasının, eserin bir Türk koleksiyonundan ziyade Avrupa'daki bir alıcı için yapılmış olabileceği yorumunu da beraberinde getirdi.

Bu satış, Osman Hamdi Bey'in eserlerine olan uluslararası ilginin ve değerinin bir kez daha kanıtı oldu. Kayıp sanılan bu nadide eserin rekor fiyata alıcı bulması, Türk sanat tarihi açısından da önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...