Payload Logo
25 Şubat 2025, 01:54
1

Bademcik Ameliyatı: Çocuklarda ve Yetişkinlerde Sık Karşılaşılan Bir Çözüm

Bademcikler, vücudun savunma sisteminin önemli bir parçasıdır. Boğazın her iki yanında bulunan bu lenfoid yapılar, vücuda giren bakteri ve virüsleri engellemeye çalışır. Ancak bazen bademcikler enfeksiyonlara maruz kalabilir veya aşırı büyüyebilir. Bu durum, yaşam kalitesini düşürebilir ve çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. İşte bu nedenle bademcik ameliyatı (tonsillektomi) , özellikle çocuklarda sık tercih edilen bir tedavi yöntemidir.
Bademcik Ameliyatı: Çocuklarda ve Yetişkinlerde Sık Karşılaşılan Bir Çözüm

Bademcik Ameliyatı Nedir?

Bademcik ameliyatı, enfeksiyon veya büyüme gibi nedenlerle sorun yaratan bademciklerin cerrahi olarak çıkarılması işlemidir. Tonsillektomi olarak adlandırılan bu prosedür, genellikle tekrarlayan bademcik iltihaplanmaları (tonsillit) veya solunum problemleri için uygulanır.

Antibiyotiklerin yaygınlaşmasıyla birlikte daha az sıklıkla uygulanmasına rağmen, bazı durumlarda bademcik ameliyatı kaçınılmaz olabilir. Özellikle çocukluk yaş grubunda ve gençlerde sıkça yapılan bu ameliyat, yetişkinlerde ise genellikle uyku apnesi, horlama veya tümör şüphesi gibi durumlarda tercih edilir.


Bademcik Ameliyatı Neden Yapılır?

Bademcik ameliyatı, aşağıdaki durumlarda önerilir:

Sık Bademcik Enfeksiyonları:
Bir yılda 7 kez, son iki yılda yılda 5 kez veya son üç yılda yılda 3 kez bademcik enfeksiyonu geçiren kişilerde ameliyat önerilir.
Tekrarlayan enfeksiyonlar, işgücü kaybına, ilaç kullanımına ve yaşam kalitesinin düşmesine neden olabilir.
Şiddetli Bademcik İltihabı:
Çok şiddetli bir iltihaplanma geçirilmişse ve bu durum çevre dokularda apse oluşmasına yol açmışsa ameliyat gerekebilir.
Büyük Bademcikler:
Solunum ve beslenme gibi temel fonksiyonları etkileyebilecek kadar büyük bademcikler varsa ameliyat önerilir.
Uyku Apnesi ve Şiddetli Horlama:
Uykuda nefes durması (uyku apnesi) veya şiddetli horlama gibi durumlar, bademcik ameliyatıyla düzeltilebilir.
Tümör Şüphesi:
Bademciklerde tümör veya tümör şüphesi varsa ameliyat zorunlu hale gelir.


Bademcik Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Bademcik ameliyatı genellikle genel anestezi altında gerçekleştirilir. Böylece hasta işlem sırasında ağrı duymaz ve cerrah da daha konforlu bir şekilde çalışabilir. Ameliyat sırasında ağız içine yerleştirilen özel enstrümanlar yardımıyla bademcikler tamamen görünür hale getirilir.

Ameliyat yöntemleri şunlardır:

Klasik Yöntem: Cerrahi neşter kullanılarak bademcikler çıkarılır.
Termal Welding (Isı Yöntemi): Isı enerjisi kullanılarak bademcikler uzaklaştırılır.
Ultrasonik Yöntem: Ses dalgaları ile bademcik dokusu parçalanır.
Lazer Yöntemi: Lazer teknolojisiyle bademcikler çıkarılır.
Her yöntemin kendine özgü avantajları vardır ve hasta durumuna göre en uygun yöntem seçilir.

29 Nisan 2025, 18:58
5

25-44 Yaş Arası Alarm! Korona Sonrası Şok Artış!

Son araştırmalar, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisi sonrası 25 ila 44 yaş arasındaki genç yetişkinlerde kalp krizi oranlarının çarpıcı bir şekilde arttığını ortaya koydu. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, bu yaş aralığında kalp krizi vakalarının yüzde 30 gibi önemli bir oranda yükseldiğine dikkat çekti.
25-44 Yaş Arası Alarm! Korona Sonrası Şok Artış!

Erdoğan, kalp krizinin yaşanmadan önce çoğu hastada kritik sinyaller verdiğini belirtirken, özellikle diyabet hastaları ve yaşlılarda belirtisiz kalp krizlerinin de görülebileceği uyarısında bulundu.

KALP KRİZİ GELİYORUM DİYOR MU? BELİRTİLERE DİKKAT!

Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, kalp krizi geçiren hastaların büyük bir bölümünde önceden bazı belirtiler veya risk işaretleri görülebildiğini ifade etti. Ancak bu belirtilerin her zaman açık ve belirgin olmayabileceğini vurgulayan Erdoğan, "Yüzde 50-70 civarında hastada, kalp krizinden günler ya da haftalar önce bazı uyarıcı semptomlar görülebilir. Bu belirtiler genellikle göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, halsizlik gibi bulgulardır" dedi.

Özellikle gece uykudan uyandıran göğüs ağrısının önemli bir sinyal olduğunu belirten Prof. Dr. Erdoğan, eforla gelen göğüs ağrısı veya baskı hissi, efor kapasitesinde azalma, sırta, kola, çeneye vuran ağrı, aşırı yorgunluk gibi durumların da ciddiye alınması gerektiğini söyledi. Hipertansiyon, diyabet, hiperkolesterolemi, sigara, aile öyküsü ve obezite gibi risk faktörlerinin varlığında ise ön belirti olmasa dahi riskin yüksek olduğuna dikkat çekti.

Media content

Kadınlarda kalp krizi belirtilerinin farklılık gösterebileceğini de vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, mide bulantısı, yorgunluk ve sırt ağrısı gibi rahatsızlıkların da kalp krizi işareti olabileceği konusunda uyardı.

KORONAVİRÜS VE YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİKLERİ ARTIŞIN NEDENİ Mİ?

Son yıllarda kalp krizi vakalarındaki artışın nedenlerini değerlendiren Prof. Dr. Erdoğan, COVID-19 pandemisinin bu artışta önemli bir rol oynadığını belirtti. Özellikle 25 ila 44 yaş arasındaki kalp krizi oranındaki yüzde 30'luk artışın bu durumu net bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi.

Pandemi sürecinde fiziksel aktivitenin azalması, sağlıksız beslenme alışkanlıklarının yaygınlaşması ve obezite gibi faktörlerin kalp krizi riskini önemli ölçüde artırdığını ifade eden Erdoğan, genetik faktörler ve ailesel hiperkolesteroleminin de riski yükselten unsurlar arasında yer aldığını kaydetti. Ayrıca pandemi döneminde rutin sağlık kontrollerinin ihmal edilmesinin de kalp krizine yönelik tedavide geç kalınmasına yol açabileceğine dikkat çekti.

ERKEN TANI HAYAT KURTARIR!

Koroner arter hastalıklarında erken tanının hayati önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, erken tanı sayesinde damar tıkanıklığının ilerlemeden fark edilerek tedaviye başlanabileceğini söyledi. Bu sayede damar daralması ilerlemeden müdahale edilirse kişinin uzun süre normal yaşamına devam edebileceğini belirtti.


İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...