Payload Logo
8 Mart 2025, 04:10
2

Astım İlacı orucu bozar mı? Diyanet’ten açıklama!

Astım ilacı orucu bozar mı? Ramazan ayında en çok merak edilen sorulardan biri olan bu konu hakkında Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan açıklama geldi. İşte detaylar!
Astım İlacı orucu bozar mı? Diyanet’ten açıklama!

Ramazan ayının başlamasıyla birlikte, oruç tutan vatandaşlar sağlıklarıyla ilgili çeşitli sorulara yanıt aramaya devam ediyor. Bunlardan biri de astım hastalarının kullandığı sprey ilaçların orucu bozup bozmadığı konusu oldu. Peki, astım spreyi orucu bozar mı?

Diyanet İşleri Başkanlığı, bu konuya açıklık getirerek astım hastalarının kullandıkları ilaçların oruç üzerindeki etkisini değerlendirdi. Buna göre, nefes açıcı spreyler doğrudan mideye ulaşmadığı için orucu bozmaz.

Oruç Esnasında Hangi Durumlar Bozucu Etki Yapar?

İslam alimlerine göre, orucu bozan temel unsurlar arasında yemek, içmek ve cinsel ilişki bulunur. Bunun yanında, vücuda besleyici madde içeren enjeksiyonlar veya mideye doğrudan ulaşan ilaçlar da orucu bozan unsurlar arasında değerlendirilir.

Ancak, astım ilaçlarının büyük bir kısmı doğrudan mideye gitmeden solunum yoluyla alındığı için, klasik oruç bozucu faktörler arasında sayılmamaktadır.

Astım Spreyi Oruç Bozar mı? Uzman Görüşleri

Diyanet İşleri Başkanlığı, konuyla ilgili açıklamasında, "Astım hastalarının rahat nefes alabilmesi için ağıza püskürtülen ilaçlar, mideye doğrudan ulaşmadığı için orucu bozmaz" ifadelerini kullandı. Ayrıca, İslam hukukçuları bu konuda şu kıyaslamayı yapmaktadır:

  • Abdest sırasında ağızda kalan su: Az miktarda suyun mideye gitmesi orucu bozmaz.
  • Misvak kullanımı: Peygamber Efendimiz'in oruçlu iken misvak kullandığı bilinmektedir.
  • Astım spreyi: İçeriğindeki sıvı miktarı oldukça az olduğu için mideye ulaştığı kesin olarak bilinmediğinden orucu bozmaz.

Oruç Tutamayan Astım Hastaları Ne Yapmalı?

Diyanet, kronik hastalıkları nedeniyle oruç tutamayan kişilerin sağlıklarına zarar vermemek adına oruç tutmamalarını, bunun yerine fidye vermelerini önermektedir. Eğer hastalık geçici ise, Ramazan sonrası kaza orucu tutulabilir.

Ancak, astım hastalarının durumu bireysel farklılık gösterebilir. Bu nedenle, oruç tutmadan önce doktora danışmak önemlidir.

29 Nisan 2025, 18:58
7

25-44 Yaş Arası Alarm! Korona Sonrası Şok Artış!

Son araştırmalar, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisi sonrası 25 ila 44 yaş arasındaki genç yetişkinlerde kalp krizi oranlarının çarpıcı bir şekilde arttığını ortaya koydu. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, bu yaş aralığında kalp krizi vakalarının yüzde 30 gibi önemli bir oranda yükseldiğine dikkat çekti.
25-44 Yaş Arası Alarm! Korona Sonrası Şok Artış!

Erdoğan, kalp krizinin yaşanmadan önce çoğu hastada kritik sinyaller verdiğini belirtirken, özellikle diyabet hastaları ve yaşlılarda belirtisiz kalp krizlerinin de görülebileceği uyarısında bulundu.

KALP KRİZİ GELİYORUM DİYOR MU? BELİRTİLERE DİKKAT!

Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, kalp krizi geçiren hastaların büyük bir bölümünde önceden bazı belirtiler veya risk işaretleri görülebildiğini ifade etti. Ancak bu belirtilerin her zaman açık ve belirgin olmayabileceğini vurgulayan Erdoğan, "Yüzde 50-70 civarında hastada, kalp krizinden günler ya da haftalar önce bazı uyarıcı semptomlar görülebilir. Bu belirtiler genellikle göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, halsizlik gibi bulgulardır" dedi.

Özellikle gece uykudan uyandıran göğüs ağrısının önemli bir sinyal olduğunu belirten Prof. Dr. Erdoğan, eforla gelen göğüs ağrısı veya baskı hissi, efor kapasitesinde azalma, sırta, kola, çeneye vuran ağrı, aşırı yorgunluk gibi durumların da ciddiye alınması gerektiğini söyledi. Hipertansiyon, diyabet, hiperkolesterolemi, sigara, aile öyküsü ve obezite gibi risk faktörlerinin varlığında ise ön belirti olmasa dahi riskin yüksek olduğuna dikkat çekti.

Media content

Kadınlarda kalp krizi belirtilerinin farklılık gösterebileceğini de vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, mide bulantısı, yorgunluk ve sırt ağrısı gibi rahatsızlıkların da kalp krizi işareti olabileceği konusunda uyardı.

KORONAVİRÜS VE YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİKLERİ ARTIŞIN NEDENİ Mİ?

Son yıllarda kalp krizi vakalarındaki artışın nedenlerini değerlendiren Prof. Dr. Erdoğan, COVID-19 pandemisinin bu artışta önemli bir rol oynadığını belirtti. Özellikle 25 ila 44 yaş arasındaki kalp krizi oranındaki yüzde 30'luk artışın bu durumu net bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi.

Pandemi sürecinde fiziksel aktivitenin azalması, sağlıksız beslenme alışkanlıklarının yaygınlaşması ve obezite gibi faktörlerin kalp krizi riskini önemli ölçüde artırdığını ifade eden Erdoğan, genetik faktörler ve ailesel hiperkolesteroleminin de riski yükselten unsurlar arasında yer aldığını kaydetti. Ayrıca pandemi döneminde rutin sağlık kontrollerinin ihmal edilmesinin de kalp krizine yönelik tedavide geç kalınmasına yol açabileceğine dikkat çekti.

ERKEN TANI HAYAT KURTARIR!

Koroner arter hastalıklarında erken tanının hayati önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, erken tanı sayesinde damar tıkanıklığının ilerlemeden fark edilerek tedaviye başlanabileceğini söyledi. Bu sayede damar daralması ilerlemeden müdahale edilirse kişinin uzun süre normal yaşamına devam edebileceğini belirtti.


İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...