Payload Logo
25 Şubat 2025, 02:11
1

Ampütasyon: Hayat Kurtarmak İçin Yapılan Zorlu Ama Gereklilik Durumu

Ampütasyon, kol, bacak, el, ayak veya parmak gibi bir uzvun tamamen veya kısmen cerrahi müdahale ile vücuttan ayrılması işlemidir. Bu zorlu süreç, genellikle kangren, enfeksiyon, doku ölümü veya travma gibi hayati tehlike arz eden durumları önlemek amacıyla uygulanır. Ampütasyon, kişinin yaşamını kurtarmak için bazen kaçınılmaz olan bir tedavi yöntemidir. Ancak bu süreç, hem fiziksel hem de psikolojik olarak bireyler için büyük bir değişim anlamına gelir.
Ampütasyon: Hayat Kurtarmak İçin Yapılan Zorlu Ama Gereklilik Durumu

Ampütasyon Nedir?

Ampütasyon, vücudun herhangi bir uzvunun (kol, bacak, el, ayak veya parmaklar) hastalık, travma veya enfeksiyon nedeniyle cerrahi olarak kesilmesi işlemidir. Özellikle kan akışının kesilmesi, doku ölümü veya enfeksiyonun yayılması gibi durumlarda, uzuv kaybı yaşanmadan önce ameliyatla uzvun alınması hayat kurtarıcı bir tedavi şeklidir.

En yaygın ampütasyon türleri şunlardır:

Diz Üstü Ampütasyon: Uyluk, diz, kaval kemiği, ayak ve ayak parmaklarının bir kısmının çıkarılması.
Diz Altı Ampütasyon: Alt bacağın, ayağın ve ayak parmaklarının alınması.
Kol Ampütasyonu: Kolun tamamen veya kısmen kesilmesi.
El Ampütasyonu: Elin bir kısmının veya tamamının alınması.
Parmak Ampütasyonu: Parmakların bir kısmının veya tamamının kesilmesi.
Ayak Ampütasyonu: Ayağın bir kısmının çıkarılması.
Ayak Parmağı Ampütasyonu: Ayak parmaklarının bir kısmının veya tamamının alınması.


Ampute Ne Demek?

"Ampute etmek", kişinin bir uzvunun cerrahi olarak tamamen veya kısmen vücuttan ayrılması işlemidir. Bu terim, genellikle kol veya bacak gibi uzuvların kesilmesini ifade eder.

Ampütasyon Çeşitleri Nelerdir?

Ampütasyon, yaranın türüne ve duruma göre iki ana kategoriye ayrılır:

Açık Ampütasyon:
Kesilen uzvun cildi kapatılmadan açık bırakılır ve pansuman ile takip edilir.
Enfeksiyon, doku ölümü veya damar hastalıklarına bağlı ampütasyonlarda sıkça tercih edilir.
Ampüte edilecek bölgedeki cilt dokusunun yarayı kapatmaya yetmeyeceği durumlarda uygulanır.
Kapalı Ampütasyon:
Ampüte edilen bölgedeki yarayı kapatmaya yetecek kadar cilt dokusu bulunuyorsa tercih edilir.
Uzuv cerrahi olarak kesildikten sonra yara dokular ve cilt kapatılarak açık yara bırakılmaz.


Ampütasyon Neden Yapılır?

Ampütasyon, uzvun iyileşmesinin mümkün olmadığı veya vücudun diğer bölümlerini tehlikeye attığı durumlarda uygulanır. En yaygın nedenler şunlardır:

Donma: Soğuk yanıklar sonucu doku ölümü.
Kangren: Doku ölümüne yol açan kan akışının kesilmesi.
Kanserli Tümörler: Uzuvda yer alan kanserli dokuların yayılmasını önlemek için ameliyat.
Periferik Arter Hastalığı: Kan damarlarının tıkanması veya daralması.
Nöroma: Sinir dokusunun kalınlaşması.
Ciddi Yaralanmalar: Kazalar veya travmalar sonucu oluşan şiddetli doku hasarı.
İyileşmeyen Yaralar: Diyabet gibi hastalıklar nedeniyle oluşan kronik yaralar.


29 Nisan 2025, 18:58
6

25-44 Yaş Arası Alarm! Korona Sonrası Şok Artış!

Son araştırmalar, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisi sonrası 25 ila 44 yaş arasındaki genç yetişkinlerde kalp krizi oranlarının çarpıcı bir şekilde arttığını ortaya koydu. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, bu yaş aralığında kalp krizi vakalarının yüzde 30 gibi önemli bir oranda yükseldiğine dikkat çekti.
25-44 Yaş Arası Alarm! Korona Sonrası Şok Artış!

Erdoğan, kalp krizinin yaşanmadan önce çoğu hastada kritik sinyaller verdiğini belirtirken, özellikle diyabet hastaları ve yaşlılarda belirtisiz kalp krizlerinin de görülebileceği uyarısında bulundu.

KALP KRİZİ GELİYORUM DİYOR MU? BELİRTİLERE DİKKAT!

Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, kalp krizi geçiren hastaların büyük bir bölümünde önceden bazı belirtiler veya risk işaretleri görülebildiğini ifade etti. Ancak bu belirtilerin her zaman açık ve belirgin olmayabileceğini vurgulayan Erdoğan, "Yüzde 50-70 civarında hastada, kalp krizinden günler ya da haftalar önce bazı uyarıcı semptomlar görülebilir. Bu belirtiler genellikle göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, halsizlik gibi bulgulardır" dedi.

Özellikle gece uykudan uyandıran göğüs ağrısının önemli bir sinyal olduğunu belirten Prof. Dr. Erdoğan, eforla gelen göğüs ağrısı veya baskı hissi, efor kapasitesinde azalma, sırta, kola, çeneye vuran ağrı, aşırı yorgunluk gibi durumların da ciddiye alınması gerektiğini söyledi. Hipertansiyon, diyabet, hiperkolesterolemi, sigara, aile öyküsü ve obezite gibi risk faktörlerinin varlığında ise ön belirti olmasa dahi riskin yüksek olduğuna dikkat çekti.

Media content

Kadınlarda kalp krizi belirtilerinin farklılık gösterebileceğini de vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, mide bulantısı, yorgunluk ve sırt ağrısı gibi rahatsızlıkların da kalp krizi işareti olabileceği konusunda uyardı.

KORONAVİRÜS VE YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİKLERİ ARTIŞIN NEDENİ Mİ?

Son yıllarda kalp krizi vakalarındaki artışın nedenlerini değerlendiren Prof. Dr. Erdoğan, COVID-19 pandemisinin bu artışta önemli bir rol oynadığını belirtti. Özellikle 25 ila 44 yaş arasındaki kalp krizi oranındaki yüzde 30'luk artışın bu durumu net bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi.

Pandemi sürecinde fiziksel aktivitenin azalması, sağlıksız beslenme alışkanlıklarının yaygınlaşması ve obezite gibi faktörlerin kalp krizi riskini önemli ölçüde artırdığını ifade eden Erdoğan, genetik faktörler ve ailesel hiperkolesteroleminin de riski yükselten unsurlar arasında yer aldığını kaydetti. Ayrıca pandemi döneminde rutin sağlık kontrollerinin ihmal edilmesinin de kalp krizine yönelik tedavide geç kalınmasına yol açabileceğine dikkat çekti.

ERKEN TANI HAYAT KURTARIR!

Koroner arter hastalıklarında erken tanının hayati önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, erken tanı sayesinde damar tıkanıklığının ilerlemeden fark edilerek tedaviye başlanabileceğini söyledi. Bu sayede damar daralması ilerlemeden müdahale edilirse kişinin uzun süre normal yaşamına devam edebileceğini belirtti.


İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...