İsrail Savunma Bakanlığı, Gazze Şeridi’nin güneyinde yeni bir yerleşim alanı kurmak üzere kapsamlı bir planı uygulamaya koydu. "İnsani şehir" olarak tanımlanan bu alanın, zorla yerinden edilen Filistinlilerin geçici olarak ikamet etmesi amacıyla oluşturulacağı bildirildi.
Tel Aviv Yönetimi Düğmeye Bastı
İsrail Savunma Bakanı İsrael Katz, konuyla ilgili olarak İsrail Savunma Kuvvetleri’ne (IDF) ve bağlı sivil birimlere talimat verildiğini açıkladı. Alınan karara göre, özellikle Al-Mawasi kıyı bölgesinde yaşam mücadelesi veren yaklaşık 600 bin Filistinlinin, kurulacak bu yeni yerleşim bölgesine transfer edilmesi planlanıyor.
Giriş-Çıkışlar Sıkı Denetim Altında Olacak
Bakan Katz, söz konusu yerleşim alanına yalnızca IDF kontrol noktalarından geçirilerek girilebileceğini belirtti. Bölgeden dışarıya geçişler ise tamamen yasaklanacak. Ancak, yerleşim bölgesinin idaresini üstlenecek uluslararası kurum ya da kuruluşlar konusunda henüz resmi bir açıklama yapılmış değil.
“İnsani Şehir”de Kalıcılık Mesajı
Katz’ın açıklamalarında dikkat çeken bir diğer unsur ise planın yalnızca geçici olmadığını gösteren ifadeler oldu. İsrail hükümetinin uzun vadeli hedefinin, Filistinlilerin Gazze dışına gönüllü olarak göç etmelerini teşvik etmek olduğunu belirten Katz, bu stratejinin hükümet politikalarıyla uyumlu olduğunu vurguladı.
Yardım Noktaları Belirleniyor
İsrail tarafından yapılan açıklamada, insani yardımların dağıtımı için dört yeni yardım merkezi kurulacağı bilgisi de yer aldı. Ancak bu yardımların hangi ülkeler ya da sivil toplum kuruluşları aracılığıyla ulaştırılacağı halen netlik kazanmadı. Öte yandan, güvenlik kontrolleri doğrudan sahada değil, IDF tarafından uzaktan sağlanacak.
Uzmanlar Uyarıyor: Uluslararası Hukuk Açısından Kritik
Uluslararası ilişkiler ve göç politikaları uzmanları, bu planın olası sonuçları konusunda uyarılarda bulunuyor.
Hacettepe Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülten Aydın, planın uluslararası hukuk açısından zorunlu göç ve nüfus mühendisliği tartışmalarını yeniden gündeme taşıyabileceğine dikkat çekti.
Aydın’a göre, sivil halkın belli bir bölgeye yönlendirilmesi ve alternatif çıkış yollarının kapatılması, 1949 Cenevre Sözleşmeleri başta olmak üzere birçok uluslararası metin açısından tartışmalı bir uygulama niteliği taşıyor.
Tepkiler Gündemde, Yeni Bir Kriz Dalgası Kapıda mı?
İsrail’in bu son adımı, bölgede yeni bir insani kriz dalgası yaratabileceği gerekçesiyle, Birleşmiş Milletler ve uluslararası insan hakları örgütleri nezdinde tepkiyle karşılanması muhtemel bir hamle olarak değerlendiriliyor. Gazze’den gönüllü göçün teşvik edilmesi yönündeki resmi beyanların, zorunlu göç kavramıyla çakıştığı yönünde yorumlar da güç kazanıyor.
İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz
Aşağıya kaydırmaya devam edin...