Bugünün Haberi
21 Haziran 2025, 16:16
5
(Güncellendi: 21 Haziran 2025, 16:16)

İstanbul'dan Çağrı "2015'teki Müzakereye Hazırız"

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İstanbul'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Konseyi 51. Oturumu öncesinde önemli açıklamalarda bulundu. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın ev sahipliğinde gerçekleşen toplantı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arakçi, ülkesinin 2015'teki gibi nükleer müzakerelere hazır olduğunu ancak bunun için "saldırganlığın durdurulması gerektiğini" vurguladı.
İstanbul'dan Çağrı "2015'teki Müzakereye Hazırız"

Arakçi, İran'ın ABD ile 15 Haziran'da 6. tur müzakereleri gerçekleştirmesinden sadece iki gün önce "İsrail'in İran'a saldırmaya karar verdiğini" belirtti. Bu durumun diplomasinin önünde bir engel teşkil ettiğini ifade eden İranlı Bakan, "Diplomasiye karşı oldukları açık, bu sorunun barışçıl bir şekilde çözülmesini istemiyorlar. 2015'teki gibi müzakereli bir çözüme kesinlikle hazırız" dedi.

2015 yılında P5+1 ülkeleri (ABD, Rusya, Çin, Fransa, İngiltere ve Almanya) ile varılan nükleer anlaşmayı hatırlatan Arakçi, o dönemdeki iki yıllık müzakere sürecinin tüm dünya tarafından takdir edildiğini dile getirdi. "Bu, diplomasinin işe yarayabileceği anlamına geliyor. Geçmişte işe yaradı ve gelecekte de işe yarayabilir fakat diplomasiye geri dönebilmemiz için saldırganlığın durdurulması gerekiyor" ifadelerini kullandı.

ABD'ye Sert Eleştiri: "Saldırganlığın Başından Beri İçinde"

İran Dışişleri Bakanı, halkının bombardıman altındayken ABD ile müzakereye gitmelerinin mümkün olmadığını açıkça ifade etti. Arakçi, ABD'nin bu saldırganlığın "başından beri içinde olduğu" sonucuna vardıklarını söyledi. ABD'nin inkarlarına rağmen, ilk günden beri ellerinde bu duruma dair pek çok gösterge olduğunu belirtti. ABD Başkanı Donald Trump'ın attığı tweetler ve verdiği röportajların da ABD'nin bu konulardaki liderliğini açıkça ortaya koyduğunu savundu.

Arakçi son olarak, "Maalesef ABD'nin de bu saldırganlığa katılabileceğini duyduk. Bu, çok talihsiz bir durum olacaktır. Bunun herkes için çok ama çok tehlikeli olacağına inanıyorum" sözleriyle endişelerini dile getirdi.

21 Haziran 2025, 17:46
5

Uydu Görüntüleriyle Gizli Yeraltı Askeri Üsler

Son dönemde İsrail saldırılarıyla gündeme gelen İran'daki Fordo Nükleer Tesisi, dağların altına gizlenmiş devasa nükleer üsler zincirinin sadece bir halkası. ABD, Rusya, Çin ve Kuzey Kore gibi ülkeler de olası bir nükleer savaş senaryosunda hayatta kalma ve operasyonlarını sürdürme planlarının kalbini oluşturan, dünyanın en gizli ve korunaklı yeraltı askeri tesislerine ev sahipliği yapıyor. Uydu görüntüleri, bu derinliklerdeki sırları gözler önüne seriyor.
Uydu Görüntüleriyle Gizli Yeraltı Askeri Üsler

İsrail'in son hava saldırılarıyla bir kez daha dünya gündemine oturan Fordo Nükleer Tesisi, İran'ın nükleer programının merkezi konumunda. Bir dağın altına inşa edilen Fordo, yaklaşık 800 metre derinliğe sahip ve betonla güçlendirilmiş yapısıyla öne çıkıyor. Çevresini saran gelişmiş hava savunma sistemleri sayesinde doğrudan hava saldırılarına karşı bile çalışır durumda kalabilecek şekilde tasarlandı.

Ancak Fordo, İran'ın tek gizli tesisi değil. Tahran yönetimi, Natanz'ın güneyinde "Kazma Dağı" olarak da bilinen bir bölgede, Fordo'dan çok daha derin ve korunaklı yeni bir tesis inşa ediyor. Uydu görüntülerine göre, bu yeni tesiste en az dört ayrı tünel girişi ve daha geniş iç yapılar bulunuyor. Ancak Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) bu tesisi henüz denetleyemediği için uluslararası alanda endişeler artıyor.

ABD: Yeraltı Hükümet Merkezleri ve Füze Siloları

İran gibi pek çok ülke, hayati önem taşıyan askeri ve hükümet tesislerini yer altına taşımış durumda. ABD'nin bu alandaki en bilinen yapıları arasında Pennsylvania'daki Raven Rock Mountain Kompleksi yer alıyor; bu yapı halk arasında "Yeraltı Pentagonu" olarak da anılıyor.

Colorado'daki Cheyenne Dağı, Kuzey Amerika Hava Savunma Komutanlığı (NORAD) operasyonlarına ev sahipliği yapıyor ve 30 megatonluk bir nükleer patlamaya dayanacak şekilde inşa edildi. Kuzey Dakota'daki Minot Hava Üssü, yer altındaki kıtalararası balistik füze silolarıyla dikkat çekerken, Teksas'taki West Fort Hood dağ yamaçlarına oyulmuş tünellerde nükleer silahlar saklıyor. Soğuk Savaş döneminden kalma, Grönland'daki Camp Century üssünde ise "Project Iceworm" adıyla bilinen nükleer altyapı, buz tünellerine yerleştirilmişti.

Media content

Rusya ve Çin: Derinlere Gömülü Stratejik Merkezler

Rusya'nın başkenti Moskova'nın altında uzandığı düşünülen Metro-2 veya D-6 olarak bilinen gizli bir ulaşım ağı mevcut. Bu ağın, Kremlin'i ve kilit komuta merkezlerini Vnukovo-2 Havalimanı gibi tesislere bağladığı sanılıyor. Ayrıca Güney Ural Dağları'ndaki gizemli Yamantau Dağı, devasa bir nükleer silah deposu veya komuta merkezi olarak değerlendiriliyor. Kremlin'in bu yapının amacına dair hiçbir resmi açıklama yapmaması, tesisin gizemini korumasına neden oluyor.

Çin ise Hainan Adası'ndaki Longpo Deniz Üssü ile dikkat çekiyor. Bu üste yer alan tüneller sayesinde denizaltılar Güney Çin Denizi'ne gizlice girip çıkabiliyor. Longpo, Çin'in ikinci vuruş kabiliyetine dayanan nükleer caydırıcılığının temel taşı olarak görülüyor. Üs, her biri yaklaşık 230 metre uzunluğunda altı iskeleye sahip ve 12 denizaltı barındırabilecek kapasitede. Longpo, daha büyük kapsamlı Yulin Deniz Üssü'nün bir parçası konumunda.

Media content

Kuzey Kore: Dağlara Oyulmuş Füze Üsleri

Kuzey Kore de benzer biçimde, dağ içine oyulmuş geniş yeraltı füze üsleri kurdu. 1989'da keşfedilen Kumchang-ri tesisi buna örnek teşkil ediyor. Pyongyang bu tesisin bir gıda deposu olduğunu iddia etse de, Amerikan istihbaratı buranın nükleer faaliyetler için kullanıldığını düşünüyor. Bu üsler de olası saldırılara karşı dayanıklı olacak şekilde tasarlandı.

Bu yeraltı tesisleri, dünya genelindeki stratejik güç dengelerinde önemli bir rol oynamaya devam ediyor ve modern savaş senaryolarının görünmeyen yüzünü oluşturarak küresel güvenliğin karmaşık yapısını gözler önüne seriyor.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...